Önceki Evlilikten Olan Çocuğu İstememek konulu bu makalemizde, eşlerin önceki evliliklerinden olan çocuklarının diğer eş tarafından istenmemesi durumunda, eşlerin neler yapılabileceği ve bu konuda İstanbul Avukat desteği alınması gerekir mi konularında bilgilendirme yapacağız.
Anne Ve Baba ile Çocuğun Soy Bağı Nasıl ve Ne zaman Kurulur
Anne ile çocuk arasındaki soy bağı:
Evlilik içinde dünyaya gelen çocuğun annesi onu doğuran anne, babası da babadır. Türk Medeni Kanunu 282. Maddenin birinci fıkrasında; “Çocuk ile ana arasında soy bağı doğumla kurulur” diye düzenlenmiştir. Bu madde hükmüne göre; çocuğu doğuran anne ile çocuk arasında soy bağı başka bir şarta gerek duymaksızın kurulur.
Baba ile çocuk arasındaki soy bağı:
Baba ile çocuk arasındaki soy bağı, bazı durumların varlığı içerisinde kurulabilir. Türk Medeni Kanunu 282. Maddenin ikinci fıkrasına göre; “Çocuk ile baba arasında soy bağı, ana ile evlilik, tanıma veya hâkim hükmüyle kurulur.”
Evlilik dışı çocuğun doğması halinde baba ile soy bağının kurulması için; anne ve babanın evlenmesi, babanın çocuğu tanıması veya babalık davası açılması şeklinde üç farklı yol bulunmaktadır. İstanbul avukat büromuz olarak bu başlıkları inceleyeceğiz.


Anne Ve Babanın Evlenmesi
Babanın evlilik içinde doğan çocuk ile karine gereği soy bağı kurulmaktadır. Her halükarda anne ile çocuğun arasındaki soy bağı doğumla kurulsa da baba ile soy bağı kurulması anne ile babanın evliliğine bağlıdır. Evlilik birliği dışında doğan çocuklar annenin kütüğüne kaydedilmektedir. Dolayısıyla annenin soyadını alır ve velayeti de annede olmaktadır. Evlilik birliği içerisinde doğan çocuklar ise babanın soyadı verilerek babanın kütüğüne kaydedilmekte, velayet her iki tarafa da verilmektedir.
Babanın Çocuğu Tanıması Nasıl Olur
Babası olduğunu iddia eden kişi evlilik birliği dışında dünyaya gelen çocuğu tanıma yoluyla nüfusa kaydettirmek için, nüfus memuruna, aile mahkemesine ve konsolosluğa yazılı başvuru ile yapabilir. Noter senedi veya çocuğun kendisinden olduğunu belirten bir vasiyetname ile de yapabilmektedir.
Tanıma hukuki nitelik olarak kurucu yenilik doğuran tek taraflı bir hukuki işlemdir ve Türk Medeni Kanunu 295. Maddenin birinci fıkrasında; “Tanıma, babanın, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmî senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur” şekilde düzenlenmiştir. Buna göre tanıma; İstanbul avukat büromuz vasıtasıyla; babanın nüfus müdürlüğüne veya mahkemeye yazılı bir başvuruda bulunması şeklinde ya da noterde düzenlenecek resmi senetle veya vasiyetnamede yapılacak tanıma beyanıyla gerçekleşir.
Baba tanıma için ilgili kuruma başvurduğunda, ilgili kurum çocuğun kayıtlı olduğu müdürlüğüne durumu bildirmesi gerekir. Ancak çocuk annesinin velayeti altında değil de vesayeti altında ise ilgili makama tanıma bildirimi yapılmaktadır. Bu durumun sonucunda da yasal süreç gündeme gelmektedir. Bu sürecin başlaması da babalık davasının açılmasıyla gerçekleşmektedir.
Tanıma yoluyla nüfusuna alan babanın, gerçek baba olmadığı anlaşılırsa soy bağının ortadan kaldırılması için tanımanın iptali davası açılması gerekmektedir.
Tanımanın iptali davası açabilecekler şu şekilde sayılmıştır;
• Baba
• Anne
• On sekiz yaşını dolduran çocuk
• Çocuk ölmüşse alt soyu veya diğer ilgililer
• Kamuyu ilgilendiren bir konu olması hasebiyle Cumhuriyet Savcısı
Babanın Önceki Evlilikten olan Çocuğunu İstememesi Halinde Açılacak Dava
Babalık Davası Nedir
Babanın evlilik dışı dünyaya gelen çocuğu istememesi nedeniyle anne ya da çocuğun babaya karşı açtığı davadır. Bu durumlarla karşılaşıldığı zamanlarda İstanbul Boşanma Avukatı desteği ile bu dava aşılabilir ve bu dava sonucu mahkeme, babalığın resmen tanınması konusunda karar verir. Ancak çocuğun başka bir erkek ile soy bağı kurulması hali babalık davası açmaya engel teşkil eden bir durumdur ve babalık davası açmadan önce soy bağının reddi davası açılması gerekir.
İstanbul Avukat yardımı ile Babalık davasında baba olduğu ispatlandığı takdirde, mahkeme tarafından, evlilik dışı çocuğun babası olduğuna hükmedilecektir. Mahkeme kararı kesinleştikten sonra baba ile çocuk arasında daha önceden olmayan bir soy bağı ilişkisi kurulmuş olur. Bunun sonucu olarak da baba ile çocuk arasında oluşan soy bağı ilişkisi kurulmasına bağlı olan tüm hakları çocuk elde eder.
Babalık davasının ihbar edileceği yerler şu şekilde sıralanmıştır;
Cumhuriyet Savcısı
Hazine
Dava ana tarafından açılmışsa, kayyım
Kayyım tarafından açılmışsa, ana
Babalık davası Türk Medeni Kanunu (TMK) 301. Maddede düzenlenmiştir. Buna göre; “Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.”
Babalık Davası İçin Şartlar
Çocuğun annesi belli olmalıdır. Yargıtayın görüşüne göre babalık davası açabilmek için ananın belli olması gerektiği yönündedir.
Çocuk ile başka bir erkek arasında bir soy bağının kurulmamış olmalıdır.
İhbar yükümlülüğü yerine getirilmiş olmalıdır. Bu ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmesi istenen yerler yukarıda belirtilmiş olup; Türk Medeni Kanunu 301. Maddesi 3 fıkraya göre; Cumhuriyet Savcısı, Hazine, dava ana tarafından açılmışsa kayyıma ve kayyım tarafından açılmışsa anaya olmak üzere düzenlenmiştir.
Baba önceki evlilikten olan çocuğunu istemeyebilir. Ancak bu durumda açılacak olan babalık davası ile çocuk, babası olduğunu ispat ederse babanın istememesi durumu pek de önem arz etmez. Nitekim babalık davası, babanın çocuğu istememesi dolayısıyla çocuğu tanınmamasından doğacak haksızlıklara karşı önlemek için düzenlenmiştir. Burada kanun koyucu tarafından amaçlanan şey çocuğun menfaati ve buna bağlı korunmasıdır.
İstanbul Avukat büromuzda bir çok konuyla alakalı makaleler bulunmaktadır. Babalık davası da bu önemli ve dikkat edilmesi gereken konulardan olduğu için sizlerle paylaşma ihtiyacı duymaktayız.