Öncelikle aldatma nedir ve suç mudur sorularına bu makalemizde İstanbul Avukat ofisimiz olarak sizlere cevaplamaya çalışacağız. Aldatma, çekişmeli boşanma sebepleri arasında yer alan ZİNA; eşlerden birinin evlilik birliği devam ederken sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmak suretiyle eşi dışında karşı cinsten bir kimseyle cinsel ilişkiye girmesidir. Zina yapan kişi kusurlu sayılmaktadır. Zina yapan yani eşini aldatan kişi, aldattığı eşine karşı evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülüklerin ağır bir ihlalini oluşturmakta olup, eşi ciddi anlamda manevi zarara uğratmaktadır. Peki eşin böylesi manevi hüsrana uğratan kişinin bu aldatma eylemi bir suç sayılabilir mi, İstanbul Avukat ofisimiz olarak sizler ile paylaşacağız.
Bu soruya herkes evet cevabı vermek isteyecektir. Ancak bilinmesi gerekiyor ki suçları belirleyen kanun koyucu olup suçlar, 2004 tarihli Türk Ceza Kanununda düzenlenmiştir. 1926 tarihindeki Türk ceza kanununda aldatmak yani zina suç olarak tanımlanıyordu ama günümüzde zina olarak kabul edilen aldatma eyleminin suç sayılması kaldırıldı. Buna göre Türk Ceza Kanununda sayılan suçlar arasında yer almayan hiç bir eylem için kişileri cezalandırmak söz konusu değildir. Dolayısıyla aldatma/zina da suç olmaktan kaldırılmış olup kişinin bu nedenle cezalandırılması mümkün değildir.


Hangi Fiiller Aldatma Sayılır?
Hangi fiillerin aldatma sayılacağı hususunda birçok Yargıtay kararı bulunmakta olup, bu makalemizde İstanbul Avukat bürosu olarak hangi fiillerin aldatma(zina) sayılacağıyla ilgili Yargıtay içtihatlarında benimsenen kriterlere de yer vereceğiz. Bu kapsamda, hangi fiillerin aldatma(zina) sayılacağıyla ilgili Yargıtay içtihatlarına göre;
Eşin, karşı cinsten değişik kişilerle birlikte göründüğü, yılbaşından bir süre sonra anılan çiftlikte karşı cinsten kişilerin de bulunması,
Eşinden başka biriyle karı-koca hayatı yaşanması,
Eşlerden birinin evde yalnızken ortak konuta karşı cinsten birini alması,
Cinsel ilişkiye bizzat tanık olunmasa dahi eşin bir başkasıyla yarı çıplak bir şekilde yatak odasında yakalanması,
Yatakta erkeğin başka bir kadın ile uygunsuz fotoğraflarının olması,
Yabancı bir kişinin konutta yarı çıplak gizlenirken bulunması,
Zinanın ispatlanması tarafların cinsel ilişkiye girdiğinin kanıtlanması şart olmayıp, cinsel ilişkinin yaşandığının muhtemel görünmesi,
Eşlerden başka bir kişiyle sürekli olarak gece vakti mesajlaşıyor ya da görüşüyor olması,
Bir kişinin gerçekte eşi olmayan bir başkasını sosyal ortamlarda eşi gibi tanıtması,
Zinanın varlığı kabul edilip, zina sayılan eylem kapsamına alınmıştır.
Hangi Fiiller Fldatma – Zina Sayılmaz?
Eşcinsel İlişki
Yargıtayın bu zamana kadarki kararlarında eşcinsel ilişki yaşanması zina kapsamına girmemiştir. Bazı ülkelerde de Türkiye gibi eşcinsel ilişki zina kabul edilmezken, bazı ülkelerde zina kapsamında değerlendirilmektedir.
Rızaya Dayalı Olmayan İlişki
Kişinin isteği dışında, bilinçsizce ve kontrol kabiliyetinin zayıflamasını sağlamak suretiyle kendisiyle cinsel ilişkiye girilmiş olması durumunda zina gerçekleşmiş olmaz. Ciddi bir tehdit altında tecavüze uğrayan eşin, olay anında bilinçli olup olmadığına bakılmaksızın zina yapıp aldattığı iddia edilemez.
İş Arkadaşının Arabasına Binmek
Yargıtaya göre aynı yerde çalışan ve eşin arkadaşı olan karşı cinsin, iş arkadaşını arabasına alması ya da onunla telefonda konuşması zina kabul edilemez. Nitekim iş arkadaşıyla aynı arabada bulunması ya da bir konuda telefon ile konuşup görüşmeleri, gayet olağan bir durum olup zina amacı olmaksızın yapılabilir.
Aldatma Nasıl İspat Edilir?
Aldatma esasen zinaya dayanır ve zinayı tespit etmek, delil sunmak ve ispat etmek kişilerin mahremiyet alanları olması açısından oldukça zordur. Bununla birlikte zina sebebine dayalı boşanmada her türlü delille ispat mümkün kabul edilmektedir. Doktrinde bu deliller için; e-postalar, mektuplar, tanık ifadeleri, fotoğraflar, doğan çocuğun DNA testi sonucu gibi örnekler verilmiştir ancak kişilerin fotoğrafları, ses kayıtları, video kayıtları ve günlüğü gibi kişilik hakkının ihlalini oluşturabileceği nedeniyle titizlikle tespit edilmesi gerekir. Nitekim bu şekilde elde edilen delillerin kişilik hakkını ihlal etmesi hukuka aykırı delil elde etmek olup hukuka aykırı kabul edilen delil ispatta dikkate alınamaz ve Yargıtay’a göre bu şekilde hukuka aykırı elde edilen delile dayalı boşanma davası açılması mümkün değildir.
Yargıtay zinaya dayalı boşanma davasında zinanın gerçekleşmesi bakımından bazı karineler kabul etmektedir. Buna göre birlikte tatile çıkmak, aynı otel odasında kalmak, düğün yapılması, cinsel ilişki yoluyla bulaşan bir hastalığa yakalanılması durumlarında zina eyleminin gerçekleşmiş olduğu kabul edilir. Zinanın ispatı konusunda zina eden eşin ikrarı hâkimi bağlamaz (TMK 184/b.3). Ancak ikrar hâkimin, zinanın gerçekleştiği yönündeki kanaatini kuvvetlendirebilir.
Aldatmanın eskiden suç sayılması ve 2004 tarihli Türk Ceza Kanunu sonrası ceza olmaktan çıkarılması değerlendirilmiş, siz değerli okurlarımız ile İstanbul Avukat ofisimiz olarak paylaşılmıştır. Aldatma bir suç olmamakla beraber boşanma davası açma sebeplerinden zinaya dayanmakta olup, yargıtay tarafından zina kategorisine giren ve zina kategorisine girmeyen sebepler yukarıda belirttiğimiz kriterler doğrultusunda açıklanmıştır.