Hakaret Davası, Suçu ve Cezası Nedir?

İstanbul Avukat

Hakaret Davası, Suçu ve Cezası Nedir?

hakaret davası

Hakaret Davası, Suçu ve Cezası Nedir? Hakaret suçu Türk Ceza Kanununun 125. Maddesinde düzenlenmiştir. Hakaret suçu, bir kişinin onur, şeref, haysiyet ve kişilik haklarına saldırı niteliğindeki sözlü veya fiziksel fiillerde bulunulması halinde oluşmaktadır. Hakaret suçunun faili herhangi bir kişi olabilmektedir. Hakaret suçunun basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde 5187 sayılı Basın Kanunu m 11 uyarınca, eser sahibi sorumlu olmaktadır.  Hakaret suçunun faili gerçek kişi olmalıdır. Tüzel kişilerin hakaret suçunun faili olması mümkün değildir. Hakaret suçunun mağduru herhangi bir kimsedir. Herkes hakaret suçunun mağduru olabilmektedir. Çocuklar, akıl hastaları ve kendi onur ve haysiyeti hususunda, beslediği değerden bağımsız olarak yalnızca insan olması nedeni ile tanınan değerlere sahip olan herkes hakaret suçunun mağduru olabilmektedir. Bir kişinin yaşam tarzı, geçmişi ve sosyal konumu nedeni ile şeref ve haysiyet sahibi olmadığının kabul edilmesi halinde de bu kişiye karşı da ceza hukuku açısından korunması gereken şeref ve haysiyeti, kişilik hakkı olmaktadır.

Hakaret suçunun mağdurunun belirli veya belirlenebilir olması gerekmektedir. Hakaret suçunun işlendiğinin kabulü için suçun mağdurunun ismi açıkça belirtilmiş olmasa dahi kullanılan kelimelerde hakaret edilen kişinin kim olduğunun anlaşılması halinde hakaret suçu işlenmiş olmaktadır. Hakaret suçunun bir kişi topluluğuna karşı işlenebilmesi de mümkündür. Hakaret suçunun bir kişi topluluğuna karşı işlenmesi halinde bu kişi topluluğunda bulunan her bir birey bu suç ile ilgili şikayette bulunabilmekte, suçun kovuşturulmasını talep edebilmektedir. Hakaret suçunun oluşabilmesi için bir başkasının onur, şeref ve haysiyetini rencide edici nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat edilmiş olması veya sövmüş olması gerekmektedir. Failin fiilinin onur, şeref ve haysiyeti zedeleyici olup olmadığı hususu Türk sosyal ve kültürel değerlerine, Türk örf ve adetlerine göre değerlendirilmektedir. Hakaret fili mağdurun huzurunda yani mağdurun açıkça duyabileceği şekilde işlenebileceği gibi mağdurun gıyabında da işlenebilmektedir. Hakaret suçunda ihbar ve şikayet hakkı, haber verme hakkı, savunma dokunulmazlığı ve mağdurun rızasının bulunduğu hallerde hukuka aykırılık unsuru ortadan kalkmaktadır. Yani bu durumlarda yapılan fiil hakaret suçunu oluşturmamaktadır.

Hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevi nedeni ile işlenmesi, suçun kişinin mensup olduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlenmesi, suçun alenen işlenmesi hallerinde hakaret suçunun nitelikli hali oluşmaktadır. Hakaret suçunun nitelikle halinde verilecek ceza arttırılmaktadır. Hakaret suçunun hakarete uğrayan kişinin haksız fiili neticesinde işlenmesi halinde faile verilecek cezada indirim uygulanmaktadır. Burada hakarete uğradığı kabul edilen kişi faili bir şekilde tahrik etmiş ve fail de bu haksız tahrik ile kişiye hakaret etmektedir. Bu Türk Ceza Kanununda özel bir haksız tahrik nedeni olarak düzenlenmiştir.

Türk Ceza Kanununun 129. Maddesinin 3. Fıkrasında, hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebileceği düzenlenmiştir. Bu hükmün uygulanabilmesi için hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmiş olması gerekmektedir. İlk olarak hakaret suçu işleyen kişinin haksız olması gerekmektedir. Yine hakaretin karşılıklı olması ve karşılıklı olarak yapılan hakaretler arasında nedensellik ilişkisinin bulunması gerekmektedir.

Hakaret Sayılmayan Kelimeler Nedir ? Hakaret suçu oluşturan kelimeler Türk Ceza Kanununda açıkça belirtilmemiştir. Hakaret suçu oluşturan kelimelerin hakaret suçu oluşturduğunun kabulü için bu kelimenin, Türk kültürel ve sosyal hayat kurallarına, örf ve adetlerine göre kişinin onur, şeref ve haysiyetini zedeleyen nitelikte kelime veya kelimeler olması gerekmektedir. Kullanılan kelimenin hakaret niteliğinde olabilmesi için onur, şeref ve haysiyeti zedeleyici nitelikte olmasının yanında ayrıca bu kelime veya kelimelerin fail yani kelimeleri kullanan kişi tarafından kasıtlı olarak kullanılması gerekmektedir. Yani bir kişinin bir kişiye kasıtlı olarak söylemediği ‘hırsız, dolandırıcı’ gibi kelimeler hakaret suçu oluşturmayacaktır. Bir kelimenin hakaret niteliğinde olabilmesi için bu kelimenin somut bir fiil veya durum isnadı içermesi gerekmektedir. Yani fail bu kelimeyi kullanarak karşı tarafa kasıtlı olarak bir fiil veya olgu isnadında bulunmaktadır. Örnek verecek olursak, ‘bu insan çanta çaldı diyerek bir kişiyi işaret etmek’ veya bir kişinin karşısında o kişiye ‘sen çanta çaldın’ demek hakaret suçunu oluşturacaktır. Burada bu kişiye yönelik olarak bu kelimeler kullanılarak bu kişiye hırsızlık gibi somut bir olgu isnat edilmiş olmaktadır. Bir kişiye salak, geri zekâlı vb. Kelimelerin kullanılması halinde hakaret suçu sövme şeklinde işlenmektedir. Yani bir kişiye karşı tarafın rızası bulunmaksızın kasıtlı olarak aptal, şerefsiz, karaktersiz gibi kelimeler kullanılması halinde sövme yolu ile hakaret suçu işlenmiş olmaktadır.

Bunun yanında beddua etmek hakaret suçunu oluşturmamaktadır. Direkt bir kişinin kast edilmediği veya kullanılan kelimeden belirli bir kişinin anlaşılmadığı hallerde hakaret suçu oluşmamaktadır. Örnek verecek olursak, kullanılacak olan geri zekâlı, salak, aptal, karaktersiz kelimeleri kasıtlı olarak kullanılmadıysa ve bu kelimeler belirli bir kişi belirtilerek kullanılmadıysa hakaret suçu oluşmayacaktır.

 

Paylaş:

İstanbul Avukat
Avukat

Birsen ÖZNUR