İstanbul Avukat ofisimizde sizler için hazırlamış olduğumuz, boşanma davalarında çok önemli bir yeri olan düğün takılarının neler olduğunu ve bu takıların kimin hakkı olduğu konusunda bir makale paylaşacağız.


Boşanma Davası Nedir?
Öncelikle boşanma davasının ne olduğu konusunda kısa bir bilgi vererek konuyu derinlemesine açıklayacağız. Boşanma Davası boşanmak isteyen taraf ya da anlaşmalı olduğu zamanlar, boşanmak isteyen tarafların, kurmuş oldukları aile birliklerine son vermek için Aile Mahkemelerinde açtıkları dava türüdür. Çekişmeli Boşanma Davası ve Anlaşmalı Boşanma Davası olarak iki şekilde açılabilir. Boşanma Davasına kısaca değineceğiz. Boşanma süreci ile ilgili daha ayrıntılı bilgilere İstanbul Çekişmeli Boşanma Avukatı ve İstanbul Anlaşmalı Boşanma Avukatı isimli makalelerimize göz atabilirsiniz.
Boşanmada Takılar Nasıl Paylaşılır
Düğünlerde geleneklerimizin getirdiği takı takma töreni düğünlerin olmazsa olmazı haline gelmiştir. Öyle ki neredeyse her düğünde takı töreni planlanmakta ve bu takı törenleri özel olarak yapılmaktadır. Takı törenlerindeki asıl amaç evlenen çiftlere aileleri, yakın çevre ve arkadaşlarından gelen bir maddi destekte bulunmaktır. Takı olarak genellikle altın takı veya para takılmaktadır. Her yöreye göre takı töreninde takılan para ya da altın oranı değişmektedir.
Boşanma davalarında büyük bir anlaşmazlığa sebep olan; evlenen çifte takılan takılar ve takılan paralar boşanırken kime ait olacağı sorusudur. Bu konuda sizlere İstanbul Avukat büromuz tarafından hazırlamış olduğumuz makalemizde aydınlatıcı bilgiler sunacağız. Anlaşmalı Boşanma Davası açılması durumunda takıların kimde kalacağı Anlaşmalı Boşanma Protokolü ile belirlenebilir. Çekişmeli Boşanma Davası açılmış ise takıları alabilmek için ayrıca Ziynet Alacağı Davası da açmak gerekir.
Hangi Takılar Kadına Aittir
Düğünde takılan takılarla alakalı spesifik bir şekilde ait olduğunu düzenleyen bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki düğün takılarıyla alakalı yargıtayda büyük bir tartışma konusu oluşmuştur. Yargıtay içtihatları bu konuya ilişkin; “Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliği kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/2763 E., 2019/9997 K.) şeklinde bir karar vermiştir. Mahkemeler tarafından bu karar doğrultusunda takıların kime verileceği belirlenmektedir.
Bu karara göre kural olarak düğünde evlenen çifte takılan ziynet eşyası kimin taktığına itibar edilmeksizin kadına aittir. Ancak belirtmek gerekir ki takılan takıların kadına aidiyeti, kadına özgü olarak takılması halinde mümkündür. Buna göre erkeğe takılan saat gibi, kadına özgülenmemiş takılar için kadına ait olduğu iddia edilemez. Yargıtay kararının devamında bu ziynet eşyaların kadının kişisel malı niteliğinde olduğu kararına varmıştır.
Kadının kişisel malı nedir
Kişisel mallar, evlilik tarihinden önce eşlerin sahip olduğu malları ifade eder. Evlilik birliği kurulduğunda eşlerin kendi kişisel malları bulunmaktadır. Ancak yasa hükmü, mal rejimi başlığı altında TMK madde 202 gereğince; “Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır. Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini kabul edebilirler.”
Edinilmiş mallara katılma rejiminde eşler evliliklerinden sonra kazanmış oldukları mallar üzerinde yarı yarıya hak sahibi olmak suretiyle birlikte hak sahibi olmaktadırlar. Ancak bu hak sahipliğine kişisel mallar dahil edilmemektedir. Bu kişisel mallar, bir başka ifadeyle; eşlerden birinin yalnızca kişisel kullanımına yarayan eşyasıdır.
Düğünde takılan takıların kadının ‘kişisel malı’ olarak sayılması bu takıların Mal Rejimi Tasfiyesi sırasında tamamının kadına ait olacağı sonucunu doğurmaktadır.
Takıların akıbeti genelde günümüz ekonomisi nedeniyle nakde çevirme şeklinde para dönüştürülür ve genelde çiftler tarafından harcanır. Kimi zaman eş iş kurmak için kadından takıları bozdurmak için ister ve iş kurar. Hatta bazen de kurduğu işi batırır. İşte tam da bu nedenle takıların akıbeti çok büyük önem arz etmektedir, çünkü boşanma davalarında en büyük sorun teşkil eden bu konu, bazen içinden çıkılmayacak hal almaktadır. Bu noktada nakde çevrilmiş takıların nasıl tahsil edileceği konusu gündeme gelecektir. Bir hayli zor olan bu süreçte biz İstanbul Avukat büromuz ile irtibata geçip danışabilirsiniz.
Bu konuya en açık cevap Yargıtay tarafından verilmiştir. Yargıtay kararına göre “Düğünde takılan takı paraları ve ziynet eşyaları, taraflar arasında aksine bir anlaşma yoksa kadına ait sayılır. İade edilmeme koşuluyla verildiği kanıtlanmadıkça; bunların koca tarafından borçları için bozdurulup harcanması; onu iade borcundan kurtarmaz. Davacı-davalı koca, kadının takı ve ziynet alacağı taleplerine verdiği cevapta “onların hepsinin nişan, düğün ve ev eşyası borçları için kullanıldığını’’ beyan ve kabul etmiş ; takı parasının, kadın tarafından iade edilmemek üzere kendisine verildiğini de ispatlayamamıştır. Bu nedenlerle, kadının takı parası talebine ilişkin davasının kabulü gerekir” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/26823 E., 2014/26223 K.)
Düğünde takılan takıların nakde çevrilmiş olması, tahsil edilmeyeceği anlamına gelmemektedir. Ancak belirtmek gerekir ki yargıtay kararında bir istisna bulunmaktadır. Bu da; iade etmemek koşuluyla karşı tarafa verildiğinin ispatıdır. Bunu ispat eden taraf, nakdi ödemekten kurtulur, nitekim artık bu takılan takıların iadesi söz konusu olmayacaktır.