Bakırköy Boşanma Avukatı

İstanbul Avukat

Bakırköy Boşanma Avukatı

boşanma

Bakırköy Boşanma Avukatı Evlilik birliğinde birbirleri ile çeşitli nedenlerle fikren ve ruhen anlaşmazlık yaşayan çiftler ne yazık ki boşanmak zorunda kalmaktadırlar. Son yıllarda dünya genelinde ve ülkemizde de boşanma oranları azımsanmayacak derecede artış göstermiştir. Boşanmaya karar veren çiftlerin boşanma davası sürecinde kendilerini boşanma alanında uzman avukatlar ile temsil ettirmesi haklarının temini açısından büyük önem arz etmektedir. Boşanma davası sürecinin taraflar lehine sonuçlanması için en önemli ve etkili kriter tarafların, iyi bir boşanma avukatı ile kendilerini temsil ettirmeleridir. Bakırköy boşanma avukatı olarak boşanma davalarında tecrübeli avukatlarımız ile bize başvuran vatandaşlara boşanma davalarında avukatlık hizmeti sağlamaktayız.

Boşanma davlarında özellikle bir tarafın kendisini iyi bir boşanma avukatı ile temsil ettirip diğer tarafın avukatının olmaması, avukat tutmayan taraf açısından son derece büyük hak kayıplarına sebep olabilmektedir. Örneğin boşanma avukatı ile temsil edilmeyen tarafın, müşterek çocukların velayetleri, nafaka, boşanmaya bağlı tazminat, mal paylaşımı, ziynet iadesi gibi taleplerinin reddedilmesi sonucu ile karşılaşma olasılığı yüksektir.  İyi bir boşanma avukatı, boşanma davasının kendisini avukat ile temsil etmeyen diğer tarafın boşanma davasını kaybetmesini sağlayabilmektedir.

Boşanma Avukatı Hangi Alanlara Bakar?

Boşanma avukatı, gelen olarak aile hukukuna giren dava türlerine bakmaktadır. Bunların başında da Boşanma davaları gelmektedir. Boşanma davaları ve boşanmaya bağlı olarak açılabilecek dava türlerini şu şekilde sıralayabiliriz.

  • Çekişmeli Boşanma
  • Anlaşmalı Boşanma
  • Nafaka Davası
  • Ziynet İadesi Davası
  • Tazminat Davası
  • Mal Paylaşımı Davası
  • Velayet Davası

Çekişmeli Boşanma Nedir?

Fikren ve ruhen çatışma yaşayan eşlerden birinin diğer eş aleyhine tek taraflı olarak açtığı boşanma türüne çekişmeli boşanma denir. Örneğin siz boşanmak istiyorsunuz ancak karşı taraf boşanmak istemiyor ve sizin boşanmak için gayet yeterli delilleriniz ve sebepleriniz var ise bu durumda açacağınız boşanma davası çekişmeli boşanma davası olacaktır.

Anlaşmalı Boşanma Nedir?

Anlaşmalı boşanma, adından da anlaşılacağı üzere her iki tarafın da anlaşarak boşanma davası açmalarına denir. Anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için mutlak surette her iki tarafın da boşanma ve boşanmaya bağlı hususlarda anlaşmış olması gerekir. Aksi takdirde anlaşmalı olarak başvurulan boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönüşecektir.

Nafaka Davası Nedir?

Nafaka davası, boşanma durumunda herhangi bir tarafın yoksulluk yaşaması üzerine veya müşterek çocukların velayetini alan anne ya da baba tarafından açılır. Ayrıca aile bireyleri içerisinde yoksulluğa düşen bir birey diğer aile bireylerine karşı yardım nafakası talebi ile nafaka davası açabilmektedir. Nafaka davaları ile talep edilebilecek nafaka türleri dörde ayrılmaktadır.

Tedbir Nafakası

Eşlerden birinin açtığı boşanma davası veya yoksulluğa düşen eşin açtığı nafaka davasında mahkeme tarafından davanın devamı süresince diğer tarafın yoksulluğa düşen tarafa ödemesine karar verdiği nafaka türüne tedbir nafakası denir.

Yoksulluk Nafakası

Boşanma davası sonucunca taraflardan herhangi birinin yoksulluğa düşmesi durumunda verilen nafaka türüdür. Nafaka yükümlülüğü maddi olarak daha güçlü olan tarafa verilir ve belirli süre ya da süresiz olarak verilebilmektedir.

İştirak Nafakası

Boşanma davası sonucunda çocuğun velayetini almış olan kişinin, çocuğun eğitim, bakım, ihtiyaç ve diğer tüm giderlerinin karşılanabilmesi için velayeti almamış olan taraftan aldığı nafaka türüdür. İştirak nafakası için velayeti almayan tarafın maddi imkanlarından ziyade çocukların menfaatleri gözetilmektedir. Maddi durumu kötü olsa ve çalışmıyor olsa dahi velayeti almayan taraf iştirak nafakası ödemekle yükümlü kılınmaktadır.

Ziynet İadesi Davası Nedir?

Aile hukukunda düğünde takılan takılar kadına ait olarak kabul edilmektedir. Ancak son dönemde mahkemelerce düğün takıları ile ilgili olarak erkeğe takılan takının erkeğe, kadına takılan takının ve kadına özgü olan takıların kadına ait olduğu kabul edilmektedir. Ziynet iadesi davaları da bu kriterlere göre karara bağlanmaktadır. Ülkemizde genelde düğünden sonra kadına takılan takılar koca tarafından kadından alınmakta ve bir daha iade edilmemektedir. İşte bu durumlarda kadın boşanma davası ile birlikte veya boşanma davasından sonra kendisinden rızası dışında alınan ve iade edilmeyen takılarının veya bu takıların para olarak karşılığını Ziynet iadesi davası açarak kocadan talep edebilmektedir.

Mal Paylaşımı Davası Nedir?

Mal paylaşımı davası, boşanma davası açıldığında evlilik birliği kurulduktan sonra alınan tüm taşınır, taşınmaz mallar ile nakit para, mevduat gibi tüm malvarlıklarının eşler arasında paylaşılmasına ilişkin açılan dava türüdür. Medeni hukukumuzda 01.01.2002 tarihinden önce kurulan evliliklerde bu tarihten önce edinilen tüm malvarlıkları malvarlığını edinen tarafın kendisine ait olarak kabul edilmektedir. 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen tüm malvarlıkları eşler arasında eşit olarak paylaşılmaktadır. Boşanmada ağır kusurlu sayılan eşin payı belli şartlarda daha az olabilmekte hatta  bazı durumlarda pay hakkı tamamen ortadan kalkabilmektedir. Mal Paylaşımı davası boşanma davası ile birlikte açılabileceği gibi boşanma davası kararının kesinleşmesinden sonraki 1 yıl içerisinde ayrı bir dava olarak da açılabilmektedir.

Maddi-Manevi Tazminat Davası Nedir?

Maddi-Manevi tazminat davası, boşanmada kusuru bulunmayan eşin kusurlu olarak boşanmaya sebep olan diğer eş aleyhine açabileceği dava türüdür. Tazminat davası boşanma davası ile birlikte açılabileceği gibi boşanma davası bittikten ve boşanma kararı kesinleştikten sonraki 1 yıl içerisinde ayrı bir Tazminat Davası olarak da açılabilmektedir.

Velayet Davası Nedir?

Velayet davası, bildiğiniz üzere çocuklu çiftlerin boşanması durumunda çocuk adına kimin hareket edeceği, çocuktan genel olarak kimin sorumlu olacağının belirlendiği dava türüdür.Velayet davalarında 7 yaşından küçük olan çocukların velayetleri genellikle anneye verilmektedir. Ancak bu kesin bir durum olmayıp tarafların hangisinin çocukların maddi manevi gelişimi için en uygun ortamı ve şartları sağladığına göre değişmektedir. Velayet davasını kazanan tarafın ölümü halinde ise velayet otomatik olarak diğer tarafa geçecektir. Çocuk 18 yaşına geldiğinde ise reşit ve hür olacak ve istediği gibi yaşama hakkına sahip olacaktır.

Paylaş:

İstanbul Avukat
Avukat

Birsen ÖZNUR