Boşanma davası anlaşmalı veya çekişmeli olarak görülebilen dava türleri arasında yer alır. Çekişmeli boşanma davasına göre prosedürel işlemleri daha az olan ve çoğunlukla tek celsede sonuçlanan anlaşmalı boşanma davası, eşlerin arasında boşanma iradesi ve boşanmanın ferilerinden olan nafaka, velayet, mal paylaşımı, maddi ve manevi tazminat gibi konuların hepsinde karşılıklı olarak anlaşarak anlaşmalı boşanma protokolü ile boşanmasıdır. Bu gibi boşanma iradesi ve boşanmanın ferilerinde eşler arasında anlaşma sağlanamazsa dava çekişmeli boşanma davası olarak görülür. Tarafların anlaşmalı boşanma protokolünden cayması veya birçok nedenle anlaşma şartlarına uymaması durumunda anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönüşür. Çekişmeli Boşanma Davası ile ilgili daha detaylı bilgi almak için İstanbul Çekişmeli Boşanma Avukatı isimli makalemize göz atabilirsiniz.
Eşlerden birisinin yargılama esnasında anlaşmalı boşanmaktan vazgeçmesi ve davaya çekişmeli olarak devam etme talebi halinde veya hükümden sonra istinaf aşamasında kararı istinaf incelemesine göndermesi halinde anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanmaya dönüşür ve çekişmeli boşanma davası olarak yargılamaya devam edilir. Çekişmeli Boşanma Davası ise karmaşık davalar olmaları sebebiyle avukat kanalıyla takip edilmesi gereken dava türüdür. Bu sebeple İstanbul Avukat olarak avukatlık hizmeti sağlayan hukuk bürolarından destek alınması gerekebilmektedir.
Anlaşmalı boşanma davasında hakim tarafları bizzat dinler, anlaşmalı boşanma protokolü imzalanmış olsa dahi taraflar hakim huzurunda taraflar boşanma ve şartları konusunda iradelerini beyan etmedikçe hâkim tarafından tarafların anlaşmalı boşanmasına dair karar verilemez.
Anlaşmalı Boşanma Davasından Vazgeçilmesi
Taraflar anlaşmalı boşanmaktan birçok sebeple vazgeçebilirler. Mesela anlaşma protokolünün kendi iradelerini yansıtmadığını söyleyerek, baskı ve tehditle kabul ettiklerini beyan ederek ve anlaşma protokolünün şartlarının kendisinin menfaatine zarar veren şartlar içerdiğini beyan edip anlaşmalı boşanma davasından vazgeçebilir. Anlaşmalı boşanma davası kesinleşinceye kadar anlaşmalı boşanma davasından her zaman dönülebilmektedir. Eşlerden birisi anlaşmalı boşanmaktan vazgeçer ise davanın görüldüğü mahkemeye verebileceği bir dilekçe ile bu beyanını iletebilir, duruşma esnasında sözlü olarak da bu talebini hakime iletebilir. Bu hallerde Hakim anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma davasına dönüştüğünü belirterek taraflara çekişmeli boşanma davası için gerekli olacak dava dilekçesi hazırlanması, nafaka, velayet, maddi ve manevi tazminat talepleri; iddia ve deliller sunulması için süre verilerek çekişmeli boşanma davası için süreç başlamış olur. Bu süreçten sonra dava yeni açılmış gibi yargılamanın aşamaları işletilmekte ve uyuşmazlık çözümlenmektedir. Anlaşmalı boşanma davanızın çekişmeli boşanma davasına dönüşmesi halinde hak ve menfaat kaybına uğramamanız için davanızı tecrübeli ve profesyonel İstanbul Avukat büroları aracılığı ile takip etmeniz dilekçeleriniz ve delillerinizin usulüne uygun hazırlanması ve hukuki sürecin etkin ve hızlı bir biçimde sonuçlanmasına katkı sağlayacaktır.
Anlaşmalı Boşanmanın Çekişmeli Boşanmaya Dönüşmesi Yargıtay Kararları
Eşlerden birinin anlaşmalı boşanma kararını istinaf kanun yoluna göndermesi halinde anlaşmanın bozulduğu kabul edilerek anlaşmalı boşanma kararı bütünüyle geçersiz hale gelecektir. ”Taraflar Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir (HUMK m. 439/2). Bu halde anlaşmalı boşanma davasının “çekişmeli boşanma” (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2019/7900 Esas)
“15.07.2013 günü ön inceleme için duruşma açılmış, bu duruşmada davalı, boşanmak istemediğini bildirerek davaya karşı çıkmıştır. Bunun üzerine mahkeme tarafların “barışma ve evliliği devam ettirme ihtimalini” görerek, bu sebeple ön inceleme duruşmasını bir defaya mahsus olmak üzere ertelemiş 09.09.2013 tarihli oturumda da delil bildirme imkanı tanımadan davayı yukarıdaki gerekçe ile reddetmiştir. Davalının anlaşmalı boşanma talebine karşı çıkmasıyla dava kendiliğinden çekişmeli hale gelmiştir. Böyle bir durumda, taraflara iddia ve savunmaları çerçevesinde delil gösterme ve sunma imkanı tanınmalı, göstermeleri halinde delilleri toplanmalı Türk Medeni Kanununun 166. maddesinin ( 1. ) ve ( 2. ) fıkralarına göre değerlendirilerek sonuca gidilmelidir. Böyle yapılmadan, yazılı gerekçe ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.” (T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas No.2013/26237, Karar No.2014/10618)Yargıtay kararlarından da görülebileceği üzere eşlerin yaptıkları boşanma protokolüne aykırı hareket etmeleri, duruşma esnasında anlaşmanın bozulduğuna dair beyanda bulunmaları veya dilekçe vermeleri, duruşmada boşanmaya dair beyanlarından vazgeçmeleri ve duruşmaya katılmamaları gibi hallerde mahkemece eşler arasındaki anlaşmanın bozulmuş olmasından ötürü anlaşmalı boşanmanın çekişmeli boşanmaya dönmesi kararı vermektedir. Özellikle İstanbul’da ikamet ediyorsanız İstanbul Avukat aracılığıyla boşanma davanızın takibini sağlayabilir, boşanma süreciniz hakkında hukuki danışmanlık alabilirsiniz.
